ClaCS (Cryo-Lazer ve Cryo-Skleroterapi), estetik varis tedavisi alanında devrim yaratan yenilikçi bir ameliyatsız varis tedavisi yöntemidir. Bu modern teknik, lazer teknolojisi ile skleroterapiyi birleştirir ve kriyoterapi (yoğun soğutma) ile etkinliği optimize eder. İlk olarak Brezilya’da Dr. Kasuo Miyake tarafından geliştirilmiş olup yaklaşık 20 yıldır dünya genelinde başarıyla uygulanmaktadır. Özellikle cilt yüzeyinde görülen ince kılcal damarlar ve retiküler varisler (örümcek ağı şeklindeki kırmızı veya yeşil damarlar) için etkili bir çözümdür. ClaCS varis tedavisi, geleneksel lazer veya skleroterapiye alternatif olarak geliştirilmiş yeni nesil bir yöntem olup estetik kaygıları olan hastalar için güvenilir, hızlı ve konforlu bir tedavi seçeneği sunar.

ClaCS Yöntemi Nedir ve Nasıl Çalışır?

ClaCS yönteminin temelinde, varisli damarlara aynı anda birden fazla teknolojinin uygulanması yatmaktadır. “Cryo-Laser and Cryo-Sclerotherapy” adının açılımı, yöntem hakkında ipucu verir: Kriyoterapi (dermal soğutma), lazer ve skleroterapi kombinasyonu. Bu kombine yaklaşım dört adımdan oluşur ve her adım diğerinin etkisini artıracak şekilde planlanmıştır:

1. Damar Haritalama (Görüntüleme): Öncelikle özel bir kızılötesi damar görüntüleme cihazı kullanılarak cilt altındaki kılcal damar ağı haritalanır. Bu sayede gözle görülen varisleri besleyen daha derindeki “feeder” damarlar tespit edilir. Bu adım, tedavinin doğru hedefe yönelmesini ve gelecekte varisin tekrarlama riskinin azalmasını sağlar.
2. Kriyoterapi (Soğuk Uygulama): İşlem boyunca cilde yaklaşık -20°C’lik güçlü bir soğuk hava akımı verilir veya soğutucu cihaz uygulanır. Kriyoterapinin iki önemli etkisi vardır: birincisi, uygulama bölgesini uyuşturarak ağrı hissini neredeyse tamamen ortadan kaldırır; ikincisi, damar çeperinde büzüşme (spazm) yaratarak damarın çapını küçültür. Bu daralma, yapılacak lazer ve enjeksiyon işlemlerinin etkinliğini artırır ve kan akımını yavaşlatarak tedaviyi kolaylaştırır.
3. Lazer Uygulaması (Transdermal Lazer): Soğutma eşliğinde, cilt üzerinden varisli damarlara özel bir Nd:YAG 1064 nm dalga boyunda lazer ışını uygulanır. Lazer enerjisi düşük dozlarda verilir ve bu kontrollü uygulama hedeflenen damarda kısmi bir büzüşme ve kapanma sağlar. Tek başına kılcal damar lazeri tedavisinde yüksek enerji verilirse ciltte yan etki riski olabilecekken, ClaCS’te düşük doz lazer kullanımı ve eşzamanlı soğutma sayesinde yan etki riski minimize edilir. Lazer adımı, damar duvarını zayıflatarak bir sonraki aşama olan skleroterapi için damarı hazırlamış olur.
4. Skleroterapi (Enjeksiyon): Son adımda, yine kriyoterapi altında, büzüşen damarın içine çok ince iğnelerle sklerozan madde enjekte edilir. ClaCS yönteminde skleroterapi için kullanılan ilaç, klasik yöntemlerden farklı olarak toksik olmayan yüksek yoğunluklu bir glikoz (şekerli su) çözeltisidir. Polidokanol gibi kimyasal ajanlar yerine %72-75 hipertonik dekstroz solüsyonu kullanılması, alerjik reaksiyon ve doku nekrozu riskini ortadan kaldırır. Enjekte edilen bu çözelti, lazerle zaten zayıflatılmış damarın iç yüzeyine yapışarak damarın tamamen kapanmasını sağlar. Kriyoterapi devam ettiği için hasta bu enjeksiyonları neredeyse hiç hissetmez.

Bu dört adımın birleşik etkisiyle, hedeflenen varisli damar içten dışa tamamen tahrip edilerek vücut tarafından emilip yok olma sürecine girer. ClaCS yönteminin yenilikçi tarafı, birbirini tamamlayan bu işlemleri tek seferde uygulayarakhem etkinliği artırması hem de tedavi süresini kısaltmasıdır. Örneğin, yalnızca lazer veya yalnızca iğne ile tedavi edilse başarıya ulaşamayacak kadar geniş bir kılcal damar ağı, ClaCS’in eş zamanlı uygulamaları sayesinde başarıyla yok edilebilir. Sonuç olarak, hasta için daha az seans sayısı ile daha geniş bir alanın tedavisi mümkün olur.

Kimler İçin Uygundur, Kimler İçin Değildir?

ClaCS yöntemi kimlere uygulanabilir? Özellikle bacaklarında estetik açıdan rahatsız edici kılcal varisleri (spider ve retiküler damarları) olan ve çapı yaklaşık 3-4 mm’yi geçmeyen yüzeyel damar genişlemeleri bulunan hastalar için idealdir. Ciltte örümcek ağı görünümünde kırmızı, mor veya yeşil ince damarlar şikâyeti olanlar ClaCS ile başarılı sonuçlar alabilir. Bu yöntem, ayağa kalkınca belirginleşen ancak büyük kabarık damarları olmayan, daha çok kozmetik şikâyeti olan bireylerde tercih edilir. Hem kadınlar hem erkekler için uygun olup; özellikle estetik varis tedavisi arayışında olan, ameliyatsız çözüm isteyen hastalarda yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.

ClaCS, venöz yetmezliği (toplardamar kapakçık kaçırması) ileri düzeyde olmayan hastalarda kullanılmalıdır. Eğer hastanın derin veya yüzeysel ana toplardamarlarında (örneğin büyük safen vende) ciddi kaçak varsa ve bu durum büyük varislere yol açıyorsa, öncelikle klasik tedaviler (endovenöz lazer, radyofrekans, cerrahi gibi) ile bu sorunun giderilmesi önerilir. Ana damarlardaki problem çözüldükten sonra geriye kalan kılcal varisler için ClaCS uygulanabilir. Bu nedenle, ClaCS öncesi hastaya Doppler ultrason yapılarak altta yatan ciddi bir varis hastalığı olup olmadığı değerlendirilir.

ClaCS kimlere önerilmez? Çapı 4 mm’den büyük, belirgin ve ileri derece varisleri olan hastalarda tek başına ClaCS yeterli olmaz. Bu gibi durumlarda geleneksel ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri (damar içi lazer, köpük skleroterapi, yapıştırıcı ile tedavi vb.) daha uygundur; ClaCS ise bu tedavilerden sonra küçük kalan kılcal damarlar için tamamlayıcı olarak kullanılabilir. Ayrıca hamilelik döneminde varis tedavileri genellikle ertelenir; bu yüzden hamile hastalarda ClaCS önerilmez. Emziren annelerde de doktor onayı ile hareket edilmeli, genellikle emzirme dönemi bitene kadar elektif varis tedavileri bekletilir. Bunun dışında, tedavi bölgesinde aktif cilt enfeksiyonu veya yara olan hastalar iyileşene kadar ClaCS yaptıramayabilir. İstanbul varis doktoru kliniğimizde her hasta detaylı değerlendirilerek ClaCS için uygun olup olmadığı belirlenir ve en doğru tedavi planı kişiye özel oluşturulur.

ClaCS’in Diğer Varis Tedavilerinden Farkları ve Avantajları

ClaCS yönteminin geleneksel varis tedavilerine göre birçok önemli farkı ve avantajı bulunmaktadır:

• Ameliyatsız ve Ağrısız Bir Yöntem: ClaCS, herhangi bir cerrahi kesi gerektirmez; işlem tamamen ameliyatsız varis tedavisi kategorisindedir. Lokal anestezi dahi gerektirmeden, hastaların konforu sağlanarak uygulanır. Güçlü soğutma sayesinde işlem sırasında ağrı ve acı neredeyse hiç hissedilmez. Birçok hasta, tedavinin bu denli rahat olmasına şaşırmakta ve iğne batışlarını bile fark etmediklerini belirtmektedir.
• Kombine Teknoloji ile Daha Etkili Sonuç: Lazer ve skleroterapinin tek tek sınırlı kaldığı durumlarda, ClaCS’in kombinasyon stratejisi üstün gelir. Lazer, damarı içeriden zayıflatırken enjeksiyon tamamen kapatır; soğutma ise her iki işlemin etkinliğini artırır. Bu sinerji sayesinde, tek bir yöntemle tedavi edilemeyen genişlikteki kılcal damarlar bile ClaCS ile yok edilebilir. Geniş bir alandaki kılcal varisler daha az seansla tamamen tedavi edilebilir, bu da hasta için hem zaman kazancı hem de maliyet avantajı demektir.
• Daha Az Yan Etki, Daha Hızlı İyileşme: Klasik iğne tedavilerinden (skleroterapi) sonra sık görülen morluklar ve cilt lekelenmeleri ClaCS sonrasında minimum düzeydedir. Lazer ve skleroterapinin yan etkileri bu yöntemde en aza indirilmiştir; örneğin ciltte kalıcı renk değişikliği (hiperpigmentasyon) neredeyse hiç görülmez. Doku nekrozu riski ortadan kalkar, çünkü kullanılan sklerozan solüsyon vücuda zararsız bir maddedir. Ayrıca pıhtı (trombüs) oluşumu riski de klasik yöntemlere göre çok daha düşüktür. Hastalar, tedavi sonrasında bacaklarında hafif kızarıklıklar dışında belirgin bir yan etki ile karşılaşmazlar ve bu küçük etkiler de kısa sürede kaybolur.
• Kompresyon Çorabı Gerekmez: ClaCS tedavisinin bir diğer konforlu yanı, işlem sonrası varis çorabı giyme zorunluluğunun olmamasıdır. Klasik skleroterapi sonrası damarların kapanmasına yardımcı olmak ve komplikasyonları önlemek için haftalarca kompresyon çorabı kullanmak gerekebilir. Oysa ClaCS sonrasında damarlara dışarıdan baskı uygulamaya gerek kalmaz; bu da özellikle yaz aylarında hastalara büyük rahatlık sağlar.
• Her Mevsim Uygulanabilir: Pek çok varis tedavisinde, özellikle lazer ve iğne tedavilerinde, yaz ayları sakıncalı bulunur veya hasta açısından rahatsız edici olabilir. ClaCS yönteminin ise her mevsim güvenle uygulanabilmesibüyük bir avantajdır. Yoğun güneş ışığına maruziyet sonrası cilt lekelenmesi riski minimum olduğundan, sadece kışın değil yazın da estetik varis tedavisi yapılabilir. Yine de, çok bronzlaşmış ten üzerinde lazer uygulanması riskli olabileceğinden, doktorunuz cildin durumuna göre en uygun zamanı önerecektir. Genel olarak ClaCS, planlamada mevsim kısıtı olmaması nedeniyle hastaların tedavisini ertelemeden, istedikleri zaman yaptırabilmelerine imkân tanır.
• Anında Gündelik Hayata Dönüş: İşlem sonrası iyileşme süresi son derece kısadır. Hasta, tedavi biter bitmez yürüyerek kliniğimizden ayrılır ve günlük aktivitelerine aynı gün devam edebilir. İzin veya istirahat gerektirmez; iş gücü kaybı yaşanmaz. Bu yönüyle ClaCS, yoğun iş veya sosyal hayatı olan kişilere büyük kolaylık sağlar.
• Yüksek Hasta Memnuniyeti: ClaCS ile elde edilen estetik sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Kılcal varislerin büyük kısmı tek seansta gözle görünür şekilde yok olur ya da rengi solarak silikleşir. Tedavinin tam etkisi, damarın vücut tarafından emilmesi için geçen birkaç hafta sonunda ortaya çıkar ve bacaklar daha pürüzsüz, sağlıklı bir görünüme kavuşur. Hastaların çoğu, uzun yıllardır erteledikleri estetik kaygılarından bu kadar kolay kurtulmanın memnuniyetini yaşamaktadır.

Özetle, ClaCS yönteminin diğer varis tedavi yöntemlerine göre farkı, birden çok teknolojiyi akıllıca bir araya getirerek maksimum etkiyi minimum rahatsızlıkla sağlamasıdır. Ağrısız oluşu, hızlı iyileşme süreci, az yan etkisi ve başarılı sonuçları ile ClaCS, günümüzde İstanbul varis doktoru ve hastalarının en çok tercih ettiği estetik varis tedavilerinden biri haline gelmektedir.

ClaCS İşlem Süreci: Öncesi, Uygulama ve Sonrası

İşlem Öncesi: ClaCS tedavisine karar verildikten sonra hasta için bir ön değerlendirme yapılır. Uzman doktor, hastanın bacaklarını muayene eder ve gerekirse Doppler ultrason ile derin venlerin durumu kontrol edilir. Bu değerlendirme, varsa büyük çaplı varislerin tespiti ve önce onların tedavisi açısından önemlidir. ClaCS uygulanacak bölgeler belirlendikten sonra, hastadan kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsa bunları bir süre önce bırakması istenebilir (doktorunuz aksini belirtmedikçe). İşlem günü özel bir hazırlık gerektirmez; hasta normal yemek yiyip gelebilir. Sadece, tedavi öncesi bacaklara herhangi bir krem, losyon veya bronzlaştırıcı sürmemek iyi olur. Rahat giysilerle kliniğe gelmek de işlemin ardından kolaylık sağlar.

Uygulama Anı: ClaCS tedavisi genellikle klinik ofis ortamında, yatış gerektirmeden gerçekleştirilir. Hasta bir muayene masasına veya yatağına uzanır. Tedavi edilecek bölge antiseptik solüsyonlarla temizlenir. İlk olarak özel infrared ışık veren bir cihaz yardımıyla cildin altındaki varis haritası çıkarılır; bu esnada oda ışıkları azaltılabilir, böylece yüzeysel ve derindeki sorunlu damarlar ekrana yansıtılarak doktor tarafından görülebilir. Ardından cihaz üzerinden soğuk hava üfleyen kriyoterapi sistemi aktif hale getirilir ve tedavi boyunca hedef bölgeyi soğuk tutar. Doktor, gözlük takarak 1064 nm lazer cihazıyla cilt üzerinden hedef damarlara atışlar yapmaya başlar. Hasta bu sırada hafif bir ısı hissedebileceği gibi, güçlü soğuk sayesinde genelde hiç acı duymaz. Lazer uygulaması tamamlandıktan hemen sonra, aynı bölgedeki damarlara çok ince uçlu enjektörlerle glikoz çözeltisi verilir. İğne girişleri o kadar küçüktür ki genelde kanama veya acı hissi olmaz; soğutma devam ettiği için işlem son derece konforludur. Tedavi edilecek tüm alan bu şekilde taranır. İşlemin süresi, tedavi edilen alanın yaygınlığına bağlı olarak yaklaşık 20-40 dakika kadar sürer; geniş alanlarda veya iki bacakta birden uygulama yapılıyorsa 1 saate kadar uzayabilir. Tek bir seansta bir bacağın büyük bölümündeki kılcal varisler tedavi edilebildiği için çoğu zaman tekrar seans gerekmez. Ancak çok yaygın kılcal damarları olan hastalarda, tedavinin birkaç hafta arayla 2 veya 3 seans halinde planlanması da mümkündür. Bu, tamamen hastanın ihtiyacına ve doktorun önerisine bağlıdır.

İşlem Sonrası: ClaCS uygulaması tamamlanır tamamlanmaz hasta ayağa kalkabilir ve normal yürüyüş yapabilir. Tedavi edilen bölgede hafif kızarıklık ve çok ince çizgi şeklinde damarın geçtiği yerlerde soluk morumsu bir renk olabilir; bu, damar içine verilen solüsyonun etkisinden kaynaklanan geçici bir durumdur ve genellikle birkaç gün içinde kaybolur. İşlem sonrası herhangi bir bandaj uygulamasına gerek yoktur. Varis çorabı giyilmesi tavsiye edilmez, zira ihtiyaç duyulmaz. Hasta dilerse aynı gün işine dönebilir veya günlük rutinine devam edebilir. Spor yapmaya engel bir durum yoktur, fakat aşırı ağır egzersizleri veya sauna, sıcak banyo gibi aktiviteleri ilk 24 saat için kısıtlamak faydalı olabilir. Güneşlenme konusunda özel bir yasak olmamakla birlikte, tedavi sonrası ilk haftalarda doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak, oluşabilecek hafif morlukların daha çabuk geçmesine yardımcı olur. Eğer yaz mevsimiyse ve bacaklar açıkta gezilecekse, yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanımı cildi koruma açısından önerilebilir. ClaCS tedavisinin tam etkisi birkaç hafta içinde ortaya çıkar; vücut kapanan damarları metabolize ederek yok eder. Yaklaşık 4-6 hafta sonra doktor kontrolü yapılır ve sonuçlar değerlendirilir. Gerekirse bu kontrolde rötuş niteliğinde ek enjeksiyonlar yapılabilir veya kalan küçük damarlara müdahale edilebilir. Çoğu hasta, işlem sonrası ciddi bir şikâyet yaşamadan, memnuniyetle günlük hayatına devam eder.

Sıkça Sorulan Sorular

ClaCS tedavisi ağrılı mıdır?
Hayır, ClaCS yöntemi neredeyse tamamen ağrısız bir tedavidir. İşlem sırasında uygulanan yoğun soğutma (kriyoterapi) sayesinde lazerin ısısı ve iğnenin girişi hissedilmez. Hastaların büyük çoğunluğu, sadece hafif bir baskı veya soğukluk hissettiklerini, belirgin bir acı duymadıklarını belirtmektedir. Geleneksel skleroterapide olabilen yanma hissi, ClaCS’te kullanılan glikoz solüsyonunda olmadığı için, işlem konforu oldukça yüksektir.

ClaCS yöntemi güvenli midir? Yan etkileri var mıdır?
ClaCS, doğru hasta seçimi yapıldığı ve uzman bir hekim tarafından uygulandığı takdirde son derece güvenli bir yöntemdir. Kullanılan sklerozan madde toksik değildir ve allerji riski düşüktür. Lazer enerjisi düşük dozda uygulandığından ciltte yanık veya kalıcı hasar riski minimaldir. En sık görülen yan etki, geçici hafif morluk veya kızarıklıklardır ki bunlar da kısa sürede düzelir. Doku nekrozu veya derin ven trombozu gibi ciddi komplikasyonlar klasik yöntemlere kıyasla neredeyse hiç görülmez. ClaCS, 20 yıla yakın süredir dünyada başarıyla uygulanmakta olan, güvenilirliği kanıtlanmış bir tekniktir.

İşlem ne kadar sürüyor ve tek seans yeterli mi?
ClaCS tedavisinin süresi tedavi edilecek damarların yaygınlığına göre değişir. Genellikle bir seans 20-40 dakika arasında tamamlanır. Birden fazla bacak veya çok geniş kılcal damar alanları tedavi edilecekse seans süresi uzayabilir. Çoğu vakada tek seans ile tatmin edici sonuç almak mümkündür; çünkü ClaCS ile aynı seansta geniş bir alanı tedavi etmek mümkün olur. Ancak bazı hastalarda, örneğin hem uyluk hem baldır bölgesinde yoğun kılcal damarlar varsa, doktorunuz tedaviyi 2 seansa bölmeyi önerebilir. Seanslar genellikle birkaç hafta arayla planlanır. İlk kontrolden sonra kalan damarlar gözden geçirilerek gerekirse ek bir uygulama yapılabilir. Kısacası, seans sayısı hastanın durumuna göre belirlenir ve birçok hastada ameliyatsız varis tedavisi ClaCS tek seferde tamamlanır.

ClaCS sonrası bacaklarda iz veya leke kalır mı?
ClaCS sonrasında kalıcı iz beklenmez. İşlemde herhangi bir cerrahi kesi yapılmadığı için yara izi oluşmaz. Lazer uygulamaları sonrasında bazen hafif kahverengi cilt lekeleri oluşabilse de ClaCS’te bu risk minimuma indirilmiştir. Kılcal damarlara yapılan iğne girişleri çok küçük olduğundan gözle görülür bir iz bırakmaz. Bazı hastalarda, tedavi edilen damarın yerinde hafif bir kahverengi çizgi şeklinde renk değişikliği birkaç hafta süreyle gözlenebilir; bu, kanın damarın içinde pıhtılaşması ile oluşan geçici bir lekedir ve vücut onu zamanla temizler. Geniş morluklar ise ClaCS sonrasında nadiren görülür. Sonuç olarak, birkaç hafta sonunda bacaklarınızda herhangi bir tedavi izi kalmaz; aksine varislerin kaybolmasıyla estetik görünüm belirgin biçimde düzelir.

İşlemden sonra normal hayatıma hemen dönebilir miyim, nelere dikkat etmeliyim?
Evet, ClaCS tedavisinden hemen sonra günlük hayatınıza geri dönebilirsiniz. İşlem bitiminde hastanede yatış gerekmez; yürüyerek çıkabilir ve işinize dönebilirsiniz. İlk gün uzun süre ayakta kalmanızı gerektirmeyen aktiviteleri tercih etmek dışında özel bir kısıtlama yoktur. Doktorunuz aksi bir öneride bulunmadıkça, işlem sonrası kısa bir yürüyüş yapmak dolaşımınızı rahatlatacaktır. Aşırı sıcak duş, sauna veya solaryum gibi uygulamalardan bir-iki gün kaçınmak, oluşabilecek hafif kızarıklıkların hızlı geçmesi için yararlıdır. Ayrıca, işlem yapılan bölgeyi aşırı güneşe maruz bırakmamak ve gerekiyorsa güneş koruyucu kullanmak da önerilir. Bunların dışında, ClaCS sonrası bakım oldukça kolaydır. Çoğu hasta, varis çorabı giymeden, ağrı kesici ihtiyacı duymadan ve dinlenme molası vermeden günlük yaşamına devam eder.

Sağlıklı ve Estetik Bacaklar İçin Adımınızı Atın

Bacaklarınızdaki kılcal varislerden kurtulup özgüvenle etek veya şort giymeye başlamak ister misiniz? ClaCS yöntemi ile bu artık mümkün. Yenilikçi ClaCS estetik varis tedavisi sayesinde, ameliyata gerek kalmadan sağlıklı ve pürüzsüz bacaklara kavuşabilirsiniz. Kliniğimizde, alanında deneyimli İstanbul varis doktoru ekibimiz ile son teknoloji cihazlar kullanarak kişiye özel tedavi planı uyguluyoruz. Hastalarımıza güven veren, bilimsel temelli ve konforlu bir tedavi deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Eğer siz de varis probleminize kalıcı ve etkili bir çözüm arıyorsanız, geç kalmayın.

Şimdi adım atın ve randevunuzu alın! Uzman doktorumuzla yapacağınız konsultasyon sonrasında, sizin için en uygun tedavi yöntemi belirlenecek ve ClaCS varis tedavisi ile ilgili tüm sorularınız yanıtlanacaktır. Ertelediğiniz sağlıklı bacaklara kavuşmak ve yaşam kalitenizi artırmak için bizi hemen arayın veya online randevu formumuzu doldurun. Unutmayın, varis tedavisinde erken adım atmak hem estetik görünümünüzü düzeltir hem de ileride oluşabilecek problemleri önler. Güvenli, hızlı ve etkin bir ameliyatsız varis tedavisi olan ClaCS ile siz de varisin yükünden kurtulup hafifleyin – sağlıklı bacaklar için ilk adımı bugün atın!